1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tüzünataç: Medya seçtiği kelimenin sorumluluğunu taşımalı

22 Şubat 2018

NTV'nin oyuncu Berrak Tüzünataç'ın kıyafetine ilişkin özür dilediği paylaşımı medyadaki cinsiyetçi söylemi tartışmaya açtı. DW Türkçe'ye konuşan Tüzünataç, medyanın seçtiği kelimelerle sorumluluk taşıdığı görüşünde.

https://p.dw.com/p/2t8iZ
Türkische Schauspielerin Berrak Tuzunatac
Fotoğraf: AFP/Getty Images/V. Hache

Türkiye medyasında, cinsiyetçi bir dille kaleme alınmış haber metinlerine rastlamak çok zor değil. Geleneksel medyanın yanı sıra basın kuruluşlarının sosyal medya paylaşımları da benzer bir şekilde cinsiyetçi mesajlara sahne olabiliyor. Ancak son dönemde kadınların özellikle sosyal medya platformlarından verdikleri tepkiler, bu cinsiyetçi dilin ifşa edilmesine ve hatta düzeltilmesine yardımcı olabiliyor.

Son olarak NTV'nin Twitter hesabından paylaştığı "Berrak Tüzünataç'ın davetkâr beyaz stili” mesajı üzerine sosyal medyada oluşan tepki, bu örneklerden sadece biri. Oyuncu Berrak Tüzünataç, NTV'nin paylaştığı mesaja "Basınımızda böyle bir üslup oldukça başka bir tacizciye ihtiyacımız yok. Üslupla ilgili uyaran her cevap için teşekkürler, iyi ki varsınız” yanıtını verdi.

Tüzünataç'ın mesajı üzerine NTV, attığı mesajı silerek "Bugün Vogue Türkiye ve NTV Yaşam sosyal medya hesaplarından yayınlanan Berrak Tüzünataç'ın stili ile ilgili moda amaçlı haberimizin başlığında ifade yanlışlığı olmuştur. Bu yanlış anlaşılmadan ötürü kendisinden özür dileriz” açıklamasını paylaştı.

"Medya lafa geldiğinde kadına şiddete karşı”

DW Türkçe'ye konuşan Berrak Tüzünataç, hem NTV'nin özrünü hem de paylaştığı tepki mesajına aldığı desteği şaşkınlıkla karşıladığını söylüyor. Tüzünataç, verilen tepkileri ve yayınlanan özrü aynı zamanda umut verici de bulmuş:

"Artık kamuoyu vicdanında bu olayların ters etki yaptığını görmek beni çok mutlu etti ve bu kadar ses getirdiğini görünce tüylerim diken diken oldu! Normalde değil özür dilemek, düzeltme bile yapılmıyor. Özür için teşekkür ediyorum. Bu özrün örnek ve nazik bir diyalog için başlangıç olmasını istiyorum.”

Berrak Tüzünataç, medyanın kadına yönelik şiddete ön ayak olabilecek veya kadınları hedef haline getirebilecek söylemlere karşı durması gerektiği görüşünde. Tüzünataç, sanatçıların "rol model” olması gerektiği konusunda bir beklenti olduğunu fakat medyanın sanatçılara yüklenenden daha büyük bir sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek "Medya lafa geldiğinde kadına şiddete, tecavüze, tacize karşı. Eğer samimi iseler önce kendi üstlerine düşeni yapmalılar. Seçtikleri her kelimenin toplum üzerindeki etkisinin sorumluluğunu taşımalılar” diye konuşuyor.

"Yapılan hatanın telafisi mümkün”

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri, NTV'nin attığı "tweet”in medyada cinsiyetçi kalıpların hiç düşünülmeden nasıl haberleştirildiğinin bir örneği olduğunu düşünüyor. Sözeri, "Muhtemelen hız-zaman baskısı nedeniyle aceleyle yapıldı, kötü niyetli olduğuna inanmıyorum. Neyse ki kadınlar özellikle artık ayrımcı ifadeler konusunda çok duyarlı ve sosyal medyada bu tür hatalar hemen ifşa oluyor” diyor.

Ceren Sözeri'ye göre asıl sorun, medya kuruluşunun benzer eleştiriler sonrası paylaştıkları sosyal medya mesajlarını silerek yeni bir başlıkla, hiçbir şey olmamış gibi yeniden servis etmeleri. Sözeri, medyadaki cinsiyetçi dilin önüne geçilmesinde kurumların özür dilemesinin önemli olduğunu düşünüyor. Sözeri'ye göre, NTV'nin sosyal medya üzerinden özür dilemesi de bu açıdan ayrıca önemli.

"Her insan gibi editörler de hata yapabilir, birileri bunun ayrımcı bir ifade olduğunun farkında olmayabilir. Telafisi mümkün, yeter ki okuyucu/izleyici aptal yerine konmasın” diyor.

"Kadınlar tepki gösterdiklerinde değiştirebildiklerini gördü”

Magazin sayfalarının şiddet ve taciz olduğunu söyleyen Bağımsız İletişim Ağı (Bianet) Kadın ve LGBTİ haberleri editörü Çiçek Tahaoğlu ise Berrak Tüzünataç'ın kullanılan cinsiyetçi dile tepki göstermesinin değerli olduğunu düşünüyor. "Kadınlar tepki gösterdiklerinde değiştirebildiklerini gördü” diyen Tahaoğlu, bu değişiklikte ünlü bir ismin tepki vermesinin de etkili olduğunu düşünüyor. Medyada kadına yönelik hak ihlallerinin her zaman düzeltilmediğini belirten Çiçek Tahaoğlu, "Medya kuruluşları haber metinlerinde ve sosyal medya paylaşımlarında kadınları taciz etmemeye dikkat eder diye umuyoruz” diyor.

Burcu Karakaş / İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe